DEVAM: 22. Nebi
(s.a.v.) Gece Hangi Saatlerde (Namaza) Kalkardı?
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ عِيسَى
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
زَكَرِيَّا
عَنْ عِكْرِمَةَ
بْنِ
عَمَّارٍ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
الدُّؤَلِيِّ
عَنْ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
ابْنِ أَخِي
حُذَيْفَةَ
عَنْ
حُذَيْفَةَ
قَالَ كَانَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ إِذَا
حَزَبَهُ
أَمْرٌ
صَلَّى
Huzeyfe (r.a.)’den;
demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sıkıntılı bir işle karşılaşınca
namaz kılardı.
Ahmed b. Hanbel
h.no:2741
Buradaki namazdan
maksat, hacet namazı gibi belli bir namaz olmayıp kendisine şer'an namaz
denilebilen her namazdır veya duadır. Metinde geçen "Hazebe = isabet etti”
kelimesi bazı nüshalarda "hazene = üzdü" şeklindedir. Bu takdirde
hadis, "Nebi (s.a.v.)'i bir iş üzdüğü zaman namaza dururdu" şeklinde
tercüme edilebilir. Gerçekten namaz, mûsîbet ve sıkıntıların giderilmesine en
büyük vesiledir. Nitekim Cenab-ı Hak Kur'an-i Kerim'inde; "Ey iman
edenler (taate ve belâya) sabr ile bir de namazla (hakdan) yardım isteyin.
Şüphesiz ki Allah(ın yardımı) sabredenlerle beraberdir"[Bakara 153]
buyurmuştur. Belâyı ve sıkıntıyı yaratan Allah Teâlâ'dır; namaz ise, bütün
organlarla Allah'a yönelmek ve iltica etmek olduğundan, Cenab-ı Hakk'ın halk
ettiği musibeti kaldırması hususunda başvurulacak çârelerin en büyüğü ve en
tesirliyidir. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (s.a.v.) karşılaştığı bazı mühim işlere
teşebbüs hususunda istihare namazına baş vurduğu gibi başına gelen sıkıntılı
işlerden kurtulmak için de namaza koşmak suretiyle ümmetine örnek olmuştur.